Günümüzde, bilimsel/teknolojik ilerlemenin diş hekimliği bilimine katkıları sayesinde, öncelikle dişi tedavi etmek ve ağızda tutmak hedeflenmektedir. Ancak bazen hasta sağlığını koruma veya tedavi planlaması nedeniyle diş çekimine başvurulmaktadır. Bu durumları şöyle sıralayabiliriz:
• İleri derecede çürük ve madde kaybı yüzünden tedaviyle kurtarılamayan dişler,
• Çarpma sonucu, tedavisi mümkün olmayacak şekilde kırılan dişler,
• Kanal tedavisine rağmen kurtarılamayan apseli dişler,
• İleri derecede dişeti iltihabı nedeniyle sallanan dişler,
• Zamanında düşmeyen süt dişler,
• Aşırı konum değişikliği (dönme, devrilme vb.) nedeniyle sorun yaratan dişler,
• Kist ya da tümör içindeki dişler,
• Tam sürememiş (gömük) ve sorun yaratan dişler…

Ayrıca ortodontik tedaviye yardımcı olmak amacıyla, yer darlığı nedeniyle sorunsuz olduğu halde bazı dişler çekilebilir.

Diş çekimi-kuvvet ilişkisi
Çekim sırasında elbette bir kuvvet uygulanır. Ancak çekim aletleri zaten hekimin uyguladığı kuvveti birkaç katına çıkaracak şekilde tasarlandığından, aşırı kuvvet olumsuz sonuçlar bile doğurabilir. Dolayısıyla diş çekimi daha ziyade, teknik bilgi ve beceri gerektiren bir girişimdir. Birçok çene cerrahının bayan olduğu unutulmamalıdır.

Diş çekimi korkusunu yenmenin yolları
Diş çekimi korkusunun hiçbir şekilde giderilemeyeceğinin anlaşıldığı özel durumlarda, genel anestezi altında çekim yapılabilir. Ancak çoğunlukla hasta ile hekim arasındaki diyalog ve yaklaşım böyle bir girişimin gerekmediğini göstermektedir. Öncelikle çekilmesi gereken dişin vücuda verdiği zararlar ve ağrı gibi olumsuzluklar göz önüne alınarak, bundan kurtulmak gerektiği hatırlanmalıdır. İyi bir uyuşma sağlandıktan sonra, çekim sırasında, sadece bir basınç hissi ve dişin yükselmesi sırasında küçük çıtırtılar duyulabilir. Ağrı ya da acı olmaması gerekir. Genellikle insanlar çevrelerindekileri korkutmayı severler ve bu basınç ile çıtırtıları abartarak anlatırlar. Bu tür yanlış telkinlerin etkisinde kalınmamalı, her türlü soru hekime yöneltilmelidir.

Diş çekimi öncesi yapılması gereken şeyler
• Özellikle büyük azılarda yani çok köklü dişlerde, kökler çok ayrık ya da kıvrık olduğunda,
• Kemiğin elastikiyetini kaybettiği yaşlı kişilerde,
• Yine esnemeyen çok kalın çene kemiğine sahip olan kimselerde,
• Aşırı madde kaybı nedeniyle tutacak yeri azalmış ve kırılganlaşmış dişlerde çekim sırasında kırılma olabilir.
Bu korkulacak bir durum değildir. Anestezi, yani uyuşma başarıyla sağlanmışsa, diş hekimi bu iş için üretilmiş aletlerle, kalan parçaları acısız bir şekilde çıkartır.

Diş çekiminden sonra dikkat edilmesi gerekenler
• Çekim yarasının üzerine konan tampon yarım saat kadar tutulmalıdır.
• Bu tampon atıldıktan sonra, gerekmiyorsa tekrar tampon konmamalı, oluşan pıhtının bozulmamasına özen gösterilmelidir.
• Ağız suyla çalkalanmamalıdır.
• Çekim sonrası iki saat kadar bir şey yenmemeli, bu süre dolduktan sonra da mutlaka ılık şeyler tercih edilmeli, çok sıcak ya da soğuk yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
• 24 saat sigara içilmemelidir. Sigara pıhtının bozulmasına ve yara yerinin iltihaplanmasına neden olabilir. ‘Kuru soket’ denen bu durum uzun süre ağrıya sebep olur.
• 24 saat alkol alınmamalıdır.
• Hiçbir şekilde çekim yerine dokunulmamalı, yara bölgesi emilip tükürülmemelidir.
• Yaralı bölge 24 saat kullanılmamalıdır.
• Ağrı olursa aspirin dışında bir ilaç tercih edilmeli, mümkünse bunun için hekime danışılmalıdır.
• Çekim yeri mutlaka temiz tutulmalıdır. Yara içerisine yemek artığı dolması önlenmelidir.
• Çekimden 24 saat sonra, yumuşak bir diş fırçasıyla bölge yavaşça fırçalanmalıdır. Bu sırada ılık tuzlu su gargarasından faydalanılabilir.
• Kanamanın hafif bir sızıntı halinde 6-24 saat sürmesi normal kabul edilmektedir. Ancak aşırı bir kanama varsa ya da bu süre aşılmışsa mutlaka diş hekimine başvurulması gerekmektedir.
• Aynı şekilde, uzun süren ağrı veya şişlik durumlarında da hekime haber verilmelidir.
• Sızıntı şeklinde devam eden kanamalarda, ıslatılmış bir çay poşeti, gazlı beze sarılarak yara yerine konulabilir. Bu şekilde bir süre tampon yapmak, çayın içindeki bazı maddelerin kan durdurucu özelliği nedeniyle faydalı olabilir.

Yara iyileştikten sonra yapılması gerekenler
Çekim boşluğunun yerine, duruma göre, köprü, protez ya da implant uygulanmalıdır. Çünkü diş eksikliği sindirim bozukluklarına yol açabileceği gibi, çekilen dişe komşu olan dişlerde konum bozuklukları (eğilme, devrilme vb.) ve buna bağlı olarak çiğneme sorunları oluşabilmektedir.

Gömük diş
Diş etrafındaki çene kemiğinin çok yoğun veya dişetinin çok kalın olduğu durumlarda, çene kavsinin dar olması nedeniyle dişin sürecek yer bulamaması halinde, süt dişlerinin erken kaybı sonucunda ya da bazı hastalıklara bağlı olarak dişetinin altında, kemik içinde kalmış dişlere ‘gömük diş’ denir. Bu dişler apseye neden oluyorsa, ağrı yapıyorsa, tümör ya da kist ile birlikteyse ve komşu dişin çürümesine yol açıyorsa, ayrıca dişin büyüklüğü ve konumu çene kırığı riski taşıyacak kadar kemiğin incelmesine neden oluyorsa çekilmesi gerekir.